Zeytinyağının tarih boyunca farklı kültürlerdeki kullanımı

Zeytinyağının tarih boyunca farklı kültürlerdeki kullanımı

Zeytinyağının tarih boyunca farklı kültürlerdeki kullanımı

Tarih boyunca kurumsallaşmış dinlerden ilkel kültürlere kadar zeytinyağı birçok farklı kutsal alanda kullanılmıştır. Ayinlerde ve kutsal seremonilerde saflığın, barışı ve tanrısallığın sembolü olmuştur. İl zeytin ağacını yetiştiği zamandan bu yana hep ilahi bir yanı olduğu kabul edilmiş, dayanıklı ve uzun ömrü kadar meyvesi sayesinde de hep saygı görmüştür.

Dünyanın büyük dinlerin ortaya çıktığı Ortadoğu'da, soğuk sıkım zeytinyağının çeşitli dinsel ritüellerde kullanılması oldukça yaygındır. Çok tanrılı dönemlerde insanlar değişik amaçlarla değişik tanrılara zeytin sunarlardı. Kimisi bol bir hasat için, kimisi kan davalarının sonu gelmesi için ve bazıları da sağlıklı çocuklar dünyaya getirebilmek için. Bu tip meseleler o zamanın insanları için hayatı önem taşıdığı nokta birçok kültürde zeytin, insanlar ve tanrılar arasındaki barış ve anlaşmayı sembolize ederdi.

Eski ahit döneminde İsrailoğulları zeytinyağını ibadethanelerini aydınlatmada yakıt olarak kullanılırlardı. Filtresiz zeytinyağı ile kutsal olduğuna inanılan merhemler de hazırlanırdı. Zeytin o kadar önemliydi ki, bir rivayete göre Hz Musa hasat süresince zeytin tarlalarında çalışan erkekleri askerlikten muaf tutardı. Yahudilik inancındaki menorah (7 mumluk şamdan) israiloğulları'nın sembolü sayılır ve insanlığa bir ışık olarak kabul edilir. 9 dallı şamdan ise hannukah bayramında kullanılır. Hanukkah kutlaması aslında içinde zeytinyağı geçen bir mucize atfedilir. Hanukkah anlamı adamaktır her yıl kislev ayında (Yahudi yılının 3 ayı) 8 gün boyunca kutlanır. Hanukkah İsrail topraklarında Yunan egemenliği sürerken, 2 tapınak yapılırken başlamıştır. Zamanla Yahudiler, Yunan egemenliğine ve baskıya karşı ayaklanmışlardır. Yahudiler tapınağı yeniden kendi dinlerini adamak için geldiklerinde menorah'ı yakmak isterler; ancak ayin için kabul edilebilecek saf zeytinyağından yalnızca küçük bir şişe kaldığını fark ederler. Üzülerek bir miktar daha zeytinyağının gelmesini bekleyip beklememe konusunda kararsız olmalarına rağmen yine de menorah'ı yakarlar. Onlar yağın bir günde biteceğini düşünürlerken bir mucize sonucu o zeytinyağı tam 8 gün boyunca dayanır. O günden beri bu mucizeyi almak için menorah hanukkah bayramında 8 gün aralıksız yakılır. Bu hikaye büyük bir zeytin püresi olan hanukkah efsanesi ve zeytin yortusunun yeniden canlandırıldı eski İsrail kenti Modiin'de kutlanır.

Bazı yerli Yahudiler hanukkah yaklaşınca zeytin sıkmaya başlar ve çocuklara zeytin ve zeytinyağının tarihi önemini öğretirler. Bu gelenek her öğrenciye ilk yıllarında zeytinyağı ile yanan hanukkah lambasının verdiği San Jose kaliforniya daki Yahudi okulu Kehillah Yahudi lisesinde de yaşatılır. Lamba çocuklara mucizeler gerçekleştirebilecekleri ve engelleri aşabileceklerini hatırlatır.

Yahudi okullarındaki çocuklar zeytin ağacının önemini farklı türlerin, zeytin dahil olmak üzere, yetişmesine bir şükür olarak kutlanan Tu B'Shevat tatili boyunca da benimserler. Atzay Zaytim Omdim (zeytin ağacı ayakta) şarkısını bilmeyen Yahudi çocuğu yoktur. 

Tüm sinagoglarda asılı olan sonsuz ışık (Ner Tamid) hiçbir zaman söndürülmez. Tanrının varlığını simgeleyen Nar Tamid geleneksel olarak zeytinyağı ile yanan bir lambadır. Bugün artık çoğu gaz yağı veya elektrikle çalışır.

İslam'da ise zeytinyağı ateşin değmediği bir ışık olarak anlatılır. "Allah, göklerin ve yerin nurudur. Onun nuru, içinde kandil bulunan bir oyuktan yayılan ışığa benzer. O kandil ki sırça fanus içindedir; o fanus ki inci gibi parıldayan bir yıldızdır sanki! E o kandilin yakıtı, ne doğuda ne batıda eşine rastlanmayan mübarek bir zeytin ağacından alınmaktadır. Ve o ağacın yağı öyle arı Duru, öyle parlak ki neredeyse Ateş değmeden de ışık verecek; nur üstüne Nur!" (Kur'an-ı kerim , 24:35)

Hristiyanlıkta da incil'de birçok yerde zeytin ağacının ve zeytinyağının kutsallığından söz edilir. Örneğin Gethsemane bahçesi diye anılan Hz İsa'nın yakalanmadan önceki ni öğretirler. Bu gelenek her öğrenciye ilk yıllarında zeytin- yağı ile yanan Hanukkah lambasının verildigi San Jose, Kaliforniya daki yahudi okulu Kehillah Yahudi Lisesi'nde de yaşatılır. Lamba çocuklara mucizeler gerçekleştirebilecekleri ve engelleri aşabileceklerini hatırlatır.

Yahudi okullarındaki çocuklar zeytin ağacının önemini farklı türlerin, zeytin dahil olmak üzere, yetişmesine bir şükür olarak kutlanan Tu B'Shevat tatili boyunca da benim- serler. Atzay Zaytim Omdim (zeytin ağacı ayakta) şarkısını bilmeyen yahudi çocuğu yoktur.

Tüm sinagoglarda asılı olan Sonsuz Işık (Ner Tamid) hiçbir zaman söndürülmez. Tanrı'nın varlığını simgeleyen Ner Tamid geleneksel olarak zeytinyağı ile yanan bir lambadır. Bugün artık çoğu gazyağı veya elektrikle çalışır.

Islam'da ise zeytinyağı ateşin değmediği bir ışık olarak anlatılır: "Allah, göklerin ve yerin nurudur. Onun nuru, içinde kandil bulunan bir oyuktan yayılan ışığa benzer. O kandil ki sırça fanus içindedir;o fanus ki inci gibi parlayan bir yıldızdır sanki!Ve o kandilin yakıtı, ne doğuda ne batıda eşine rastlanmayan mübarek bir zeytin ağacından alınmaktadır. Ve o ağacın yağı öyle arı duru, öyle parlak ki neredeyse ateş değmeden de ışık verecek; Nur üstüne nur!" (Kuran-ı Kerim, 24:35).'

Hıristiyanlıkta da İncil'de birçok yerde zeytin ağacının ve zeytinyağının kutsallığından söz edilir. Örneğin Gethsemane bahçesi diye anılan Hz.İsa'nın yakalanmadan önceki gece ibadet ettiğine inanılan yer Zeytin Dağı'ndadır. Gethsemane kelimesi sıkma (şarap sıkma) anlamına gelen geth ve zeytin veya zeytinyağı anlamına gelen semane ya da she- men kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Yani gethsemane kelimesi zeytinyağı sıkacağı olarak çevrilebilir. Hıristiyanlıkta bu değerli yağ ışık vermede ve kutsal ayinlerde kullanılır.

Vaftiz ve kiliseye kabul ayininde zeytinyağı

Bütün Hıristiyanlık mezheplerinde zeytinyağı kutsal ayin ve törenlerde kullanılır. Birçok kilisede kullanım amacına göre farklı kategorilerde zeytinyağı vardır. Mesela, Hastanın Zeytinyağı denilen ve hastaları iyileştirmede ve kutsamada kullanılan kutsanmış zeytinyağı, Cateshumens Yagi denilen vaftiz sırasında birini imana erdirmek için kullanılan zeytinyağı ve Chrism veya Myron yağı denilen zeytinyağı vardır ki parfum eklenmiş, takdis edilmiş bu yağ vaftiz etmek ve yeni inananları dine kabul etme törenin- de bunun yanı sıra kilise ve ibadet yerlerini kutsama ve papaz atama törenlerinde kullanılır. Zeytinyağına melisa veya reçine eklenmesinin tarihi ve sembolik bir nedeni vardır. Zeytinyağı, yağan kutsal nuru simgelerken reçine de o güzel kokusuyla Hıristiyanlığın faziletlerini simgeler.

Kutsal yağlar, merkezi kilise ve katedrallerde (Katolik kilisesine veya Ortodoks kilisesini bir baş rahip tarafından) dan) yılda bir kere kutsanır ve diğer kiliselere gönderilir. Zeytinyağının dini ayin ve törenlerde kullanımı eski Yunan'a kadar gider. Bunu chrism kelimesinin kökünden anlıyoruz. Chrism, Yunanca yağ ile meshetmek, yağlamak anlamına gelen chrisma kelimesinden gelir. Bu, zeytinyağı içine reçine karıştırılmış bir tur kokulu sızma zeytinyağıdır. Bu yağ, ayin ve törenlerde kullanıldığında rahip yağı haça uygular. Bu da bütün hıristiyanlara tüm kutsan- mışlığın çarmıha gerilmiş Hz.İsa'dan geldiğini hatırlatmak içindir ki Hz. Isa, onlar için dünyadaki şifa ve hayatın kaynağıdır.

Vaftiz

Vaftiz töreninde kişi tanrının kölesi ve inancının gerçek üyesi ilan edilir. Bir çocuk (veya yetişkin) özel bir yağ ile kutsandığında (örneğin:chrism yağı) Hıristiyan bir hayat için Kutsal Ruh ile ihsan edilmiş sayılır. Metaforik olarak bu ayin İncil'de Mark 1:9-11'de söz edilen Ürdün Nehrinde vaftiz olurken Hz.İsa'nın üzerine inen Kutsal Ruh'u anmak içindir.İncil'de İsaiah 61:1-3 bölümündeki anlatıma göre yanıt şudur: "Tanrı'nın ruhu üzerimde;çünkü o beni kutsadi ve ezilmişlere bir müjde olarak gönderdi..."

Vaftiz törenleri suskun ve ciddi ama aynı zamanda şölen gibi hissedilen düğüne benzer kutlamalarıdır. Vaftiz toreni organize etmek, kilise içinde ve sonrasında yer alacak birçok detayı düşünmeyi gerektirir. Vaftizden önce anne baba, çocuklarına manevi anne-baba olarak bir çift seçer. Vaftiz olacak bir yetişkin bunu kendi de seçebilir. Ardından gerçek anne-baba ile manevi anne-baba vaftizmin, su ve zeytinyağının törendeki anlamının anlatıldığı derslere giderler.

Törende kullanılan yağın miktarı farklı mezhepteki kiliselere göre değişir. Yunan Ortodoks Kilisesinde çocuk veya yetişkin, vaftiz olacak kişi tamamen zeytinyağı ile kaplanırken, Katoliklerde zeytinyağı sadece alına sürülür.

Her ne kadar vaftiz törenleri oldukça ciddi törenler olsa da sizinle bir arkadaşımın başından geçen komik bir olayı paylaşmak istiyorum. Bugünlerde vaftiz törenini videoya almak ådet. Bebeğin manevi anne-babası vaftizmin Yunan Ortodoks kilisesinde teybe alınmasını rica ederler ve arkadaşım Brent de bir profesyonel kamera kullanıcısı olarak hiç tereddüt etmeden kabul eder. Rahip, vaftiz suyuna biraz yağ ekleyip (yağı gelenek olarak manevi anne-baba getirir) kutsayınca Brent törenin bu kadarla sınırlı olduğunu düşünür.

Sonra ilginç görüntüler oluşmaya başlar. Törenin bir sonraki safhasında manevi anne-baba küçük bebek Nicholas soymaya başlar. Bu soyunma günahlardan arınmayı simgeler. Rahip haç sembolünü bebek üzerinde yinelerken zeytinyağı kullanır. Sonra manevi anne-baba bu zeytinyağıyla bebeğin tüm vücudunu ovmaya başlar.İşte o anda Brent'in video macerası başlar. Bebek öyle çok yağlanmış- tır ki manevi anne-babasının elinden düştü düşecek!Brent çocuğun düşeceği kaygısıyla neredeyse kamera kontrolünü kaybeder ve öyle çok hareket eder ki bu sözde ciddi tören. sonunda izlediğinde bir komeds gibi görünür herkese

Nihayet manevi anne-baba bebegi rahibe teslim eder ve Brent de rahat bir nefes alır ve törenin geri kalanını gereğince çeker. Bebek Nicholas' ın vaftizi rahibin bebeği vaftiz suyuna üç kez daldırmasıyla son bulur (Bu, Hz.Isa'nın mezarda geçirdiği üç günü simgeler). Törenin sonunda manevi anne-baba, bebeğe üzerindeki yağı emecek beyaz kıyafetlerini giydinrler.

AD KOYMA VE KİLİSEYE ÜYE OLMA AYİNİNDE ZEYTİNYAĞI

Küçük Nicholas vaftiz olurken ikinci bir ayine daha ka- tald (Buna Hıristiyanlıkta "chrismation" denir); bu ayin, Katoliklerdeki Confirmation (çocuk 13 yaşına bastığı zaman yapılır) yani kiliseye üye olma ayinine denktir. Bu, bir bakıma çocuğun iyi bir Hıristiyan hayatı sürmesi için Tanrı'nın verdiği lütfun bir sembolüdür. Ve yine zeytinyağı bu ayinin de temel yağıdır.

Genellikle Unction ayini, yakın zamanda ise hastaları kutsama ayini, yani hasta ve ölen hıristiyanları kutsama olarak anılan bu ayinde zeytinyağı kutsama için kullanılır. Hastaların hastalıkları bedenlerinin neresindeyse orası zeytinyağı ile kutsanır.

Mormon Kilisesinde ise küçük şişelerdeki kutsanmış zeytinyağı yaşlılarda taşınır ve hasta insanlara Tanrı'nın kutsamasını iletmek için uygulanır. Birçok aile ecza dolabinda küçük bir şişede zeytinyağı bulundurur ki hastalık zamanlarında bir papaz gelip hastayı kutsayabilsin

RAHİP OLURKEN KUTSANMA ESNASINDA ZEYTİNYAĞI

Özel bir tür zeytinyağı da rahip ve papazların atanma törenlerinde kullanılır. Ayin sırasında papaz adayının elleri haç şeklinde yağ sürülerek kutsanmıştır. Eskiden bu kutsama papazların avuç içine yapılırdı ve sonra papazın elleri yağın ve imanının güvenle yer etmesi için keten bir kumaşla sarılırdı. Ardından papazın anne-babası bu kumaşı çözerdi. Anne-baba veya akrabalar bu keten kumaşı oyalamak için yarış yaparlardı,çünkü bu kutsal anı onuruna kumaş hayat boyunca bir anı olarak saklanırdı.

MiNBER, KİLİSE, ŞARAP BARDAĞI VE ÇANLARI KUTSAMA İÇİN ZEYTİNYAĞI

Kutsamak bir şeyi kutsallaştırmak, yani onu Tanrı'nın hizmeti için seçmek anlamına gelir. Burada yine zeytinyağının kilise ve minberlerin kutsanmasında kullanıldığını görüyoruz. Bunların yanı sıra zeytinyağı, şarap bardakları ve kutsal ekmeğin konulduğu tabağın kutsanmasında ve kulelerdeki yerlerine takılmadan önce çanların takdis edilme- sinde kullanılır. 

MiNBER LAMBALARININ YAKITI OLARAK ZEYTİNYAĞI

Yüzyıllar boyunca zeytinyağı tapınaklarda aydınlatma için, kilise ve katedrallerde de minber lambalarını yakmak için kullanılmıştır. Eski Ahit'te Tanrı Nın "En saf zeytinlerden elde edilmiş zeytinyağı Kutsalların Kutsalını perdeleyen perdenin önünde her zaman yanacaktır." dediği rivayet edilir. Katolik kilisesinde de belirlenen ritüele göre (Rituale Romanum ív: 6) tercihen zeytinyağı veya an peteği ile yanan bir lamba her zaman tabernacle in (kutsal ekmeğin tutuldugu yer) önünde yanmalıdır. Bu, bir süsten çok, inananlara Hz. İsa'nın ışığını hatırlatan bir simgedir.

Birçok kişi için lambadan gelen ışık Tanrı'ya olan bağlı- ligin bir sembolü olarak kabul edilse de Yeni Ahit'ten edindiğimiz bilgiye göre zeytinyağının pratik hayatta da kullanım alanı oldukça fazla. Örneğin bilge ve akılsız gelin nedimeleri hikâyesinde evlilik geleneğinde damadın zeytin- yağı ile yanan bir lamba ile karşılandığı ve evin içine kadar damada eşlik edildiği yazar. Bu aynı zamanda bize zeytinin bu değerli hazinesinin kültürel hayattaki önemi hakkında da fikir veriyor ve biraz zeytinyağını, ışık için her daim bir kenarda tutmanın ne kadar yararlı olduğunu da gösteriyor. Çünkü o gün "akılsız nedimelerde lambalarını yanık tutacak kadar zeytinyağı olmadığından daha fazla almak için çıkıp giderler ve düğün yemeğinden olurlar."

BATIL İNANÇLARDA ZEYTİNYAĞI

Zeytinyağı ile ilgili eski zamanlardan günümüze gelen birçok batil inanç vardır. Yunan ortodoks inancına sahip bazıları vaftizm sırasında çocuğun bedeninde zeytinyağı değmeyen yerlerin hayatı boyunca kötü korkacağına veya zayıf olacağına inanırlar. Bu sanki Aşil'in yıkanma efsane- sinden esinlenmiş gibi görünüyor. Efsaneye göre annesi onu vaftizm sırasında topuklarından tutarak suya batırmış ve bu yüzden de en zayıf yeri topukları olmuş.

Yakın zamanda Toskana'ya yaptığım gezilerden birinde kasım hasadını ve yağ sıkımını görebilmek için zeytinyağı değirmeni ile çalışan çiftliklerine gittim. Kuzenim Kary ve ben 8 gün boyunca hem eğlenceli hem de oldukça öğretici olan diğer zeytinsever on sekiz kişiyle birlikte harika bir tura katıldık. Hep birlikte zeytin topladık ve daha sonra nasıl yıkandığını, taşındığını, sıkıldığını ve ayrıştırıldığını bizzat gördük. Atölyelerden birinde kılavuzumuz musluğun altına ufak bir ibrik koydu ve biz, taptaze sıkılan zeytinin yemyeşil akan yağının ibrige doluşunu izledik. Bize verilen ekmekler elimizde, kılavuzumuzun ekmeklerimize zeytinyağı dökmesini bekledik sabırsızlıkla. Her damla dökülüşünde ohh çekenler... görmeliydiniz. Bu çiftliğin sahibi bana bir batil inancı anlattı bu arada. "Gözünde iltihap olan biri, zeytinyağı dolu bir şişenin içine baktığı zaman iltihap yok olacaktır." Keşke göz doktoru olan babam hâlâ sağ olsaydı.

BATIL İNANÇLAR

Siena'lı arkadaşım Elisabetta zeytinyağının İtalya'da ha- lá olumlu sonuçlar elde edilmek istendiğinde ya da daha da önemlisi talihsizlikten kurtulmak istendiğinde yapılan büyülerde kullanıldığını söylemişti bana: "Toskana ve Um- bria'daki büyükanneler için kötü şans ve şeytani ruhları kovmakta zeytinyağı kullanmak oldukça yaygındır. Bir çorba kasesini su ile doldurup üzerine zeytinyağı gezdirirler- diger yağ suyun üzerinde büyük göletler oluşturacak şekilde dağılıyor bu, birinin size kötülük gönderdiği anlamı- na gelir ve bu durumda zeytinyağı küçük öbekler olarak dağılıncaya kadar işlem tekrarlanmalıdır."

Zeytin ağacı ve zeytinyağı ile ilgili daha birçok batil inanç vardır. Tarihte en yaygın olarak koruma, iyileştirme ve ba- niş için kullanılmıştır. Bugün bile birçok insan kötülüğü uzakta tutmak için kapılarının önüne bir zeytin dalı asar, yıldırımı önlemek için bacalarının üzerine zeytin dalı ko- yar;hasati korumak için bahçelerine zeytin yapraklarından küçük haç işareti yapar ve baş ağrılarımı gidermek için bir zeytin yaprağına Athena'nın adını yazar ve başına sürer. Bazı insanlar barış ve esenlik getirmesi için odanın içine zeytin yaprağı serperler veya şans getirmesi için giysilerine zeytin yaprağı iliştirirler. Tarih boyunca zeytinyağı duygusal, ruhsal ve damak yolculuklarının bir simgesi olmuştur bu çok özel yağın neden birçok farklı kültür ve toplumda bu yüzünü koruduğunu merak etmeye gerek yok sanırım.

Önümüzdeki bölümde zeytinyağını tatmaya ve özel günlerde bu lezzeti kullanmaya davetlisiniz. Bilge ve akılsız nedimeler hikâyesinden öğrendiğimiz gibi sakın bir parti veya davetten önce zeytinyağsız kalmayın. Ailem beni her zaman davetlere hazırlıklı olmayı öğreterek yetiştirdi. Bir sonraki bölümde size çok farklı davetler hazırlama- yı ve zeytinyağını çok özel anlarda kullanmayı anlatacağım.l

Zeytinyağı hakkında bilgiler için bağlantıya gidin.