İtalya'da zeytinyağı üretimi

İtalya'da zeytinyağı üretimi

İtalya

İtalya dünyanın ikinci en büyük zeytinyağı ihracatçısıdır. İspanya'nın açık farklı arkasında ama Yunanistan'ın daima önündedir. Zeytinyağlarının kalitesi açısından da üstündür ve ilginç çeşitler ve lezzetler üretmek konusunda bütün ülkelerden daha geniş bir yelpazeye sahiptir. Toscana ve Umbria'nın üretimi ulusal toplamının %5'ini geçmez.

Büyük sanayi

İtalya'nın yıllık zeytinyağı üretimi 500.000 ile 700.000 ton arasında dalgalanmaktadır. Bunun %40 kadarı Güney italya'daki Puglia’ da üretilmektedir. Burası yarımadanın zeytinden başka hiçbir şey yetiştirilmeyen tek bölgesidir. Puglia’yı üretimde, Calabria, Sicilya ve Campania izler. 2 yılda bir yapılan hasat değişmeyen bir özelliktir. 2000'li yılların bol ürün veren yıllarından birinde İtalya'nın üretimi İspanya'nın üretimini geçivermiş, bu olay bir süre için dünya piyasalarını istikrarını bozmuştu.

Eskiden kalma ağaçlar

Zeytin İtalya'ya fenikeliler ve eski Yunanlılar aracılığıyla geldi. Zeytin türlerini ıslah edilip ayıklanmasının bu ülkede 2000 yıldan fazla bir zamandan beri sürmekte oluşu nedeniyle, bazı tarihçiler bunu fazla önemsemezler. Ri zeytin ve özellikle sofrada yenmek için geliştirilen zeytinler genel olarak Kuzey Afrika kökenlidir ve İtalya'ya fenikeliler tarafından getirilmiştir. Zeytinyağı üretiminde kullanılan küçük zeytinler ise ilk olarak yunanistan'dan gelmiştir. Zeytin yetiştiriciliğinin oma imparatorluğu döneminde çok yaygın olduğu kesindir. Vergi ödemeleri sıklıkla imparatorluk başkentine zeytinyağı gönderilerek yapılırdı. Orta çağda üretim hacmi düştü ama zeytin tarımı Katolik kilisesi için, sakramentler ve tıp açısından daima önemi olmuştur. 

15 yüzyılda yeni plantasyonlar

Rönesans devrine gelindiğinde, hızla büyüyen yerleşim merkezlerindeki tüketiciler arasında zeytinyağının büyük bir değeri vardı. Kara ölüm vebanın tarım işçilerinin sayısının çok azaltmış olduğu bu dönemde kırsal kesimi ekonomik açıdan ayakta tutmak için zeytin tarımı teşvik ediliyordu. O zamandan 1950'lere kadar, verimi ya da değeri düşük olan araziler zeytin plantasyonları oluşturma yoluyla tarıma kazandırılmıştır.

Savaştan sonra mezzadria olarak bilinen yarıcılık sisteminin sona erişi, kırsal bölgelerin büyük ölçüde terk edilmesine yol açmıştır. Zeytinyağı sanayi bunun sonuçlarını hala tam anlamıyla kurtulmuş değildir. Hem çiftçilikte, hem de diğer sanayilerde yüksek ücret beklentilerinin artması, birçok bölgelerde, özellikle makine kullanımına elverişli olmayan Liguria yamaçlarında, zeytinciliği yeterli kazanç sağlamaz hale getirmiştir. En büyük üretim giderleri budama ve hasattır. Sanayi, büyük çapda makine kullanımını kucaklayamayacak kadar parçalıdır. Dağlık bölgelerde, arazi uyum sağladıkları için eski ağaçlar daha değerlidir. Bir yandan düz arazide ve vadilerde zeytin ağaçları üzüm kütükleri gibi daha karlı ürünlerle rekabet etmek zorundadır.

En fazla rağbet gören zeytin türleri

İtalya yerel zeytin türleri açısından çok değerli bir mirasa sahiptir. DNA araştırmalar yaklaşık 2.000 türden özdeş olanları ayıklamıştır. Ama ülkede, Campania ve Toskana’ da yüzer türden fazla olmak üzere, hala 700'den fazla zeytin türü mevcuttur. Nakaranın her yanında başlıca iki tür, büyük çapta yetiştirilmektedir. Bunlardan biri, toplam rekoltenin %15,5 oluşturan Leccino, diğeri ise %11,5’ ini oluşturan Frantoio’dur. Bunların ikisi de toscana kökenli olup çok uyanıklığı ağaçlardır. Leccino bulunduğu iklime büyük ölçüde uyumsalar ve serin iklimlerde bile yüksek kaliteli yağ içerir. Frantoio onun kadar başarılı olmayıp, Kaliforniya, Avustralya ve Arjantin gibi ılık enlemleri her zaman kolayca uyum sağlayamaz. İtalyan zeytinyağının iç pazarı çok parçalıdır. Toplam işletmelerin yaklaşık %65'i yılda 200 kilodan az zeytin -yaklaşık 35 litre yağ- verirler. İtalyan zeytinyağı üretiminin beşte Bir ülkenin içinde tüketilir. Parçalı tesisler ve italyanların kendi bölgelerine bağlılığı sonucunda, Arezzo gibi bir yerde bile üretimin yarısı yer alarak tüketilir. Iserina’ da bu %90'dır. İtalya'da zeytinyağı, Toskana’ da soylu, Umbria’ da orta sınıf, güneyde ise alt tabaka sayılır. Bu da, üney İtalya'da üretilen zeytinyağlarının, Kuzey İtalya'da harmanlama yapan büyük şirketler tarafından dökme olarak satın alınmasının nedenlerini açıklamaktadır. Toskana ve Liguria gibi, talebin arzdan fazla olduğu itibarlı bölgelerde üretilen yağlar çoğunlukla aşırı pahalıdır. Toskana'da üretilen yağlar iyidir ama Toskana’ lıların iddia ettiği kadar iyi değildir. Kelepir fiyatlarla yüksek kaliteli yağ üretmek konusunda ise hiç kimse Sicilya’ lılarla yarışamaz.

Eğitim düzeyinin yükselmesi ve refahın artışı italyanların geleneksel yemeklerine yeniden büyük bir ilgi duymalarını sağlamıştır. Geleneksel yemekler yerel özellikleri ve sağlığa yararları açısından yeniden elden geçirilmiştir. Zeytinyağı yerel ve ulusal kimliğin bir ifadesidir. Slow food gibi gruplar n kaliteli İtalyan zeytinyağları ile ilgili rehber kitapçıklar basıyorlar. İtalyan zeytinyağlarının kalitesi değişken olabilir; ma İtalya'da dünyanın başka hiçbir yerinde olmayan genel bir kusursuzluk düzeyi vardır.

İtalya'da yüksek kaliteli zeytinyağlarla ilgili kurallar

Yüksek kaliteli zeytinyağlarını bulmak her zaman kolay değildir. İtalya'nın başta gelen üreticileri bile pahalı bir promosyonel gücü yetecek kadar büyük değildir. Bir zeytinyağı ulusal ve uluslararası fuarlarda ödüller kazandığı halde kendi bölgesinde sadece bir iki dükkanda satılıyor olabilir. Dünya yüzünde en çok İtalya'da, en iyi zeytinyağını aramak, üreticisine onu nerede bulacağınızı sormak demektir.

İtalya'da Avrupa Birliği tarafından korumaya alınan yüksek kaliteli üretim bölgeleri DOP (Denominazioni di Origine Protetta) olarak bilinir. Şu anda 30'dan fazla zeytinyağı DOP’ u ve sırada olanlar vardır. Bu sayı 2024'e kadar 150'yi bile bulabilir. Bazı DOP’ ların politik nedenlerle ya da daha yüksek kaliteli üretimi teşvik etmek için verildiği göz önünde bulundurulursa, bu aşırı yüksek bir rakamdır. Bu bölgelerde DOP kurallarına uygun yağların yüzdesi çok düşüktür. Diğer DOP’ ların kurallarının çerçevesi o kadar geniştir ki bir zeytinyağının ana lezzetini nasıl olacağını bilmek mümkün değildir. Örneğin, Chianti Classico DOP zeytinyağları birbirinden tamamıyla farklı olan 4 zeytin türünün - Frantoio, Moraiolo, Leccino ve Correggiolo - herhangi birinden yapılmış olabilir. Diğer DOP’ larda ise sadece bir tür zeytine izin vardır.

Zeytinyağının saflığına ilişkin standartlar

Zeytinyağları her zaman ilk tadımda göründükleri gibi değildir. İtalyanların değişik yerlerden gelen zeytinyağlarını harmanlayıp pahalı bir ürüne çevirme yetenekleri herkes için bir merak, kınama ve kıskançlık konusudur. Bu beceri sayesinde, İtalya ürettiğinden çok daha fazla zeytinyağı satmaktadır. Günümüzde, bu sürecin her aşaması eskisinden olduğundan çok daha şeffaftır. Ama kuşkusuz, hala, gerçekte olduğundan daha iyi bir seceresi olduğuna inandırıldığınız zeytinyağları mevcuttur. Bu işin sırrı, zeytinyağını satın almadan önce tatmak ve kendi kararınıza güvenmektir. Dürüstlüğü kuşku götürmez olan büyük bir ünlü markalarda bu çeşit tutarsızlıklar karşılaşılmaz. Toskana' daki Laudemio gibi, iç denetimi olan markalar da güvenebilirsiniz. DOP DAMGASI İSE HER YERDE BİR KALİTE GARANTİSİDİR. Bu zeytinyağları her yıl mevzuatın içerdiği bütün kriterler açısından analiz edilmektedir. Bu kriterlerden tek bir kategoride başarısızlık görüldüğünde düzenleyici kişi hemen DOP tanımlamasını kaldırır.

Zeytinyağı hakkında bilgiler için bağlantıya gidin.